26 Ocak 2010 Salı

İlk Deneme

Başlayalım bakalım....

Oldum olası konuşmayı çok sevemedim.. Beceremem de zaten.. Nasıl satışcısın len o zaman sen deseler, dürüstlüğümle kazanırım derim..:)))) Zaten çok konuşmak değil az konuşup çabuk anlamak önemli... Etrafta bir sürü boş konuşan var zaten, ozon delik, orman az oksijeni boşa harcama niye...

Ben kimim, neyim, ne yaparım yaşamak için, özetle ne ayağım...
Valla 1976 doğumlu, orta yaş krizine hızla ilerleyen, evli, yaklaşık 7 senedir bir kurumsal firmada çalışan adamın biriyim. Balık tutmayı seven, insanları seven, milyonlarca insan gibi loto çıkmasını bekleyen, fırsat bulup Bodrum'a yerleşmeyi bekleyen bir insan evladıyım...

İlk yazıda dediğim gibi ağırlıklı olarak benim yaşadığım, arkadaşlarımın yaşadığı kurumsallık hayatının geyiğini yapacağım... Yaşananlar ve yazılanlar tamamen hayal ürünü olacaktır, yersen..:)

İnsan evladı komik... Lise biter, "oğlum bir ünivertsiteye gireyim, ooo eğlence gırla" "gelsin kızlar erkekler için, gitsin erkekler kızlar için". Üniversiteye girersin, bir kaç parmakla gösterilecek örnek dışında sende birşey yoktur..:) "Oğlum girdik üniversiteye, bir arabam olsun tamam bu iş" "Araba tamam, bir de part-time iş bulduk mu, anam anam"...:) Mezun olursun, askerlik, iş arama, bir halt bulamama, kapağı bir yere atarsın.... Bakmışsın evlilik, kurumsal hayat, yıllar takmış vitese bayır aşağı gidiyor...

Neyse, herkes boyle değil... Biz biraz işin eğlencesindeyiz...

Bundan sonra ki yazımda, üniversite son ve sonrasından bahsetmeye başlayacağım.. Umarım herkes kendinden birşeyler bulur, eğleniriz...

Saygılar & Sevgiler...

Hiç yorum yok: