Üniversiteden 1998 yılında mezun oldum... Bu sene üniversiteden mezun olanlar bilir, lise yılları tam bir deneme tahtasıydı.. Yok seçmeli sistem, yok üniversite sınavı değişiklikleri.. Kobay faresi gibiydik..
Bir şekilde girdik valla...Benim bölümüm Türkçe-Matematik, her yola gelirdim yani..:) Buyuk geyikti, işletme seç zaten 3. sınıfta kaparlar seni, 4. senende zaten full time'a geçersin, sonraki iki sene içinde de CEO olursun... Olduk...:)))
İşletmeye puan yetmedi, olsun iktisat da aynı zaten...:)) Kimse demedi ki bize ulen o 3. sınıfta kapılanlar Boğaziçi, ODTU ve benzeri üniversitelerde okuyanlar...
Biz gittik Boğaziçi'ne frizbi oynamaya, konser seyretmeye, kapısında dürüm yemeye.. Onu da yazarsan özgeçmişe olmaz tabii.. Gerçi ben liseden kazandım biraz, Özel Boğaziçi Lisesi..:)))))
Neyse işte, lisede deli İngilizcem vardı ya, üniversite Türkçe olunca bozuldu....Shit..:)
Ne yapmak lazım, Amerika... Ailem sağolsun gönderdi Amerika'ya... 6 ay kaldık, döndük. Türkçe'yi unutamadık tabii ama güzel arkadaşlıklar kurdum... Sonradan biraz benim yüzümden içine edilse de temeli sağlam olduğu için hala devam eden... Brezilyalılar isim takmıştı, Turkish Mafia diye..:) Hani ilk girdiğin sınıfta hep aynı yere oturursun, yemekhane de her zaman oturduğun yer doluysa bir garip olursun... Millet olarak devamlı bir arkanı kollama durumu vardır, biz de hep beraber takıldığımız için bu ismi takmışlardı.... Özetle, Amerika'dan iyi arkadaşlar, hız cezası ve bir çok güzel anı ile döndüm... İngilizce mi? What the fck...
Döndük memlekete... Milenyumu kaçıramazdım... Ve hazırlık başladı...
CEO olma yolunda hersey tamamdı... Tek gereken biraz iş tecrübesi ve şans...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Yeni yazilarini bekliyorum :))
Hani nerde yeni yazılar!!!
Yorum Gönder